Mutluluk bir tercih olabilir mi?

Tanıdığınız herkes mutlu olmak istiyor. En çok istedikleri şey mutlu olmak. Mutluluk bize tahmin edilemez bir şey gibi görünüyor. Ama bu yanlış bir düşünce. Sürekli mutlu olmanın bir yolunu bulamıyoruz. İster inanın ister inanmayın mutluluk öyle tahmin edilebilir ki matematiksel bir denklemle tarif edilebilir. Denklem çok basit. Şöyle bir düşünün, mutluluk hayatın size sunduklarıyla ilgili değildir. Mutluluğunuz hayatın size sunmasını istediklerinize kıyasla hayatın size sunduklarıyla ilgili.

Mutluluk denklemini alıp mutluluğun ne olduğunu anlayalım. Mutluluk denklemi şudur; olaylar eksi beklentiler. Hayatımdaki olaylar hayatımın nasıl olmasını istediğimi, onunla ilgili beklentileri karşılar veya geçerse mutlu hissederim. Bu ne demek oluyor? Demek ki mutluluk, sandığımız gibi değil. Bize sattıkları şey değil. Reklamlarla, ürünlerle, tüketim çılgınlığıyla. Mutluluk o sade huzur ve tatmin hissidir. Hayatınızda her şey yolunda giderken içinizde algıladığınız şeydir.

Mutluluk fitness gibidir. Fitness’ı düşünelim. Bölgenizde binlerce fitness hocası olmalı. Bu hocalar fitness’ın çok karmaşık olduğunu söylüyor. Oysa fitness çok basit. Önceliğiniz bu olsun. Cheesecake yemekle spor salonuna gitmek arasında seçim yapmak zorunda kalırsanız spor salonunu seçin. Aslında spor salonuna haftada üç ya da dört kez gidin. Buna öncelik verin ve vakit ayırın. Bunu yaparsanız daha zinde olursunuz. Bunu bilmek sizi daha zinde yapmaz. Kendinizi adayıp spor salonuna gitmelisiniz. Mutlulukta aynı. Mutluluk gerçekten bir tercihtir. Tıpkı bazıların zinde olmayı seçmesi gibi. Caba gösterip öncelik vermeleri gibi, sizde mutluluğa öncelik vermeyi tercih edebilirsiniz. Caba göstermeyi tercih edebilirisiniz. Bunu yaparsanız daha mutlu olacaksınız. Mutlu bir hayat istemeyi tüm içtenliğinizle dileyin. Mutluluğa zaman ayırın. Bu harika duyguyu hissettiğinizde bunu sevdiklerinizle paylaşarak öğrendikleriniz öğretir, mutluluğa öncelik vermenin ne kadar önemli olduğunu anlatırsınız. İki kişiye söylerseniz, onlar iki kişiye söylerse, onlarda iki kişiye söylerse birlikte çok kısa bir süre içinde milyonlarca insanı mutlu ederiz.

Beynimizin hayatta kalma mekanizması var. Neyin yanlış olduğunu bilmek istiyor. Neyin doğru olduğuyla ilgilenmiyor. Hayat, birbiri ardına gelen birçok deneyimden oluşur. Hepsinin tadını çıkarabilir miyiz? Sonra işler ters gittiğinde oturup şöyle düşünebiliyor muyuz? Bundan ne öğrendim? Bu oldu diye ertesi günümü nasıl daha iyi yapabilirim?

Mutluluk bir duygu. İşin içine duygular girdiğinde kalp ve iç güdüler devreye giriyor. Modern dünyada mutluluk yeni bir şey değil. Mutluluk bilimi birçok eski ruhani öğretiden gelir. Geçmişten gelen birçok pratikten. Ama çoğumuz artık o dili konuşmuyoruz. Hepimiz çok meşgulüz, hayatı yaşıyoruz. Zoom görüşmeleri, toplantılar yapmak zorundayız. Çocukları okuldan almak zorundayız. Hayat değişti. O kadim bilgeliğin dili artık birçoğumuza hitap etmiyor. Modern dünyada insanlara “Durun” denmeli. Mutluluğa mantıklı bir şekilde yaklaşabilirsiniz. Kimse her zaman mutlu olamaz. Mutsuzluk bir hayatta kalma mekanizması. Mutsuzluk, işler ters gittiğinde bizi uyarmak için var. Bu önemli ama çok uzun süre mutsuz kalmamalıyız. Mutsuzluğumuzu giderecek bir şey yapabilirsek hemen yapmalıyız. Bu da pratik ve yönetsel bir yaklaşım.

Modern dünyadaki sorun şu ki çoğu zaman konfor alanımız bize ait değil. Konfor alanımız bize söylenen yer. Modern dünyaya maruz kalmamış bir çocuğa sorun. Ne olmak istiyorsun? Bir şirketin CEO’su olmak istiyorum der mi? CEO olmak istediğini söylüyorsa biri ona bunun iyi bir şey olduğunu söylediği içindir. Futbolcu olmak istediğini söylüyorsa sevdiği, hoşlandığı şey bu olduğu içindir. Sonra, hayatlarımızı yaşarken şartlandırılıyoruz. Dünya bize, “şurada ol, şu kişi ol” diyor. “Şunu kovala, bunu iste.” Kendine dürüstçe sorsan, bunların hiçbirini istemiyorsundur. Çok farklı şeyler istiyorsun. O konfor alanından çıkabilmek, gerçekten ben olan kişiyi bulabilmek çok iyi bir şey olur.

Mutluluktan bahsettiğimizde insanların neyin mutlu ettiğini bilmek istiyoruz. Neşe hayatlarımızın yakıtı. Ortaya çıkarmanın bir yolunu bul. Mutluluğun gizli bir tarifi yok. Kusursuz mutluluğa giden yolu bulmuş olabiliriz. Bizi mutlu edecek şeyleri aramak yerine, kendimizi kötü hissettiren şeylerden kaçınmaya çalışabiliriz. Ama aslında o olaylar bile doğru seçimi yapmana yardımcı olur. Belki gelişmelerin o yönde olması gerekiyordu. Hiç üzülmezsen mutluluğun ne kadar güzel olduğunu nasıl anlarsın? İnsanlar kestirme yol arıyorlar, her şeyi çabucak istiyorlar. Ama bu seni mutlu etmez. Mutluluğa giden yol çetindir ama neşe ödüldür.